Bir Duayen, Bir İşletme; Pelin Uğur Akün, Pelin'in Ekmeği
Arnavutköy’de yer alan Pelin’in Ekmeği’nde özel teknikler, benzersiz lezzetler ve incelikli bir sanat ruhuyla yoğruluyor tüm ekmekler… Köy Ekmeği’nden Zeytinli Köy Ekmeği’ne, Cevizli Köy Ekmeği’nden Tam Buğday ve Çavdar Ekmeği gibi seçeneklerle karar vermekte zorlanacağınız lezzetlere Çatal Çörek, Kavala Kurabiyesi, Un Kurabiyesi, Ekşi Mayalı Poğaça ve Granola gibi yan ürünler de cabası...
Denemeden geçmeyin!
Bize işletmenizden kısaca bahseder misiniz? Ne zaman kuruldu, bu işe girerken ne düşündünüz? İşletmenizi diğer işletmelerden farklı kılan en önemli özellik nedir?
Pelin’in Ekmeği, Mayıs 2017’de kuruldu. Aslında böyle bir işe girme gibi bir niyetim yoktu. Halen devam ettiğim kurumsal bir işim var. Evde yaklaşık 3 sene kadar hobi olarak ekmek yapıp eşe dosta hediye etmekle başladı serüvenim diyebilirim. Sonrasında da büyük bir zincir haline geldi. Herkes satın almak istedi. Etik açıdan evde yaptığım ekmekleri satmak istemedim. Özellikle birkaç kişinin ısrarıyla bir hobi atölyesi açmaya karar verdim. Her gün işleyen bir işletme gibi değil, haftada bir sipariş olsun ve öylece devam etsin gibi düşünmüştüm. Yeri bulduk, tuttuk, şirketi kurduk derken hiç hesapta yokken beni işletme sahibi yapma noktasına kadar getirdi.
Ticari kaygılarla girişmediğim bir iş. Ekmek işindeyiz. Taahhüt ettiğiniz şey iyi olmak zorunda. Biz hiçbir şeyden taviz vermeden, maliyeti ne olursa olsun en iyi malzemeyle en iyi hizmeti vermeye gayret gösteriyoruz. Bu her zaman da böyle olmaya devam edecek. Samimiyetimi karşı tarafa yansıttığımı düşünüyorum.
Başarınızın sırrı nedir? Bu sektörde iyi işler yapabilmek için neler gerekiyor? Sektöre girmek isteyen yeni girişimci adaylarına ne tavsiye edersiniz
Kendimi henüz başarılı görmüyorum. Dediğim gibi samimiyet bence çok önemli. Ben evde kendime ve misafirlerime ne yapacaksam aynı şeyi işletmemde de yapıyorum. Kesinlikle maliyet hesabı yaparak özellikle malzemelerde kaçınma vs. gibi işlere hiç girmiyorum. Ben burada bir şey taahhüt ediyorum ve o taahhüt ettiğim şey sonuna kadar iyi olmak zorunda. İnsanları cezbeden yanımız bu. Yaklaşık 2 senedir değişmeyen ve giderek yayılan bir müşteri kitlemiz var. Kaliteyi bozmamamız en büyük etkenlerden birisi…
Sektörde iyi işler yapabilmek için dürüst olmak gerekiyor. Yaptığınız işi iyi yaparsanız yalnızca bu sektörde değil, her yerde başarılı olursunuz. Yeni girişimci adaylarına şunu söyleyebilirim. Bu sektörde girişimci olacaksanız, ekmek veya her ne olursa olsun yapmayı bildiğiniz bir şey olması lazım. Çünkü sermaye yatırarak yapılan ürünlerden habersizseniz o işi bilenlere, ustalara ya da şeflere kendinizi teslim etmiş oluyorsunuz. Orada da bence birazcık risk var. Neye yatırım yapılacaksa temelde onu bilmek lazım. Ondan sonrası bence daha kolay.
Bu işin eğitimini alıp yapmak isteyenler için şöyle bir tavsiyede bulunabilirim. Yapmak istedikleri işi önce dışarıda başka işletmelerde bir süre görmeleri, deneyimlemeleri gerekir. Sadece bir ürünü yapmak yeterli değil. İşletmenin bir çarkı var. Onda da tecrübe edinmek gerekiyor. Satın alması var, satışı ve pazarlaması var. Her bir bacağı başlı başına detay…
Sizce, yeme içme sektörünün en temel sorunları nelerdir? Sektörün geleceğiyle ilgili iyimser misiniz, yoksa karamsar mı? Neden?
Sektördeki herkes dürüst değil. Kendi müşteri portföyümüzden örnek vereyim. Mesela gelip bize diyorlar ki, sizden ekşi mayalı ekmek aldıktan sonra farklı yerden tüketemiyoruz. Bazen marketlerden alıyoruz ama tadı çok farklı diyorlar. Sadece tat değil, çok fark var. Biz bir mahalle fırınıyız. Bizim gibi bu işe gönül verenlerin dışında daha çok markette gördüğümüz ekşi mayalılar aslında bence % 100 ekşi mayalı değiller diye düşünüyorum.
Piyasada çok çeşit var. Kurutulmuş ve endüstriyelize edilmiş ekşi mayalar var. İçine yaş maya karıştıranlar var. Bizim ekmeğimizin içinde un, su ve tuzdan başka bir şey yok. Çok temel bir gıda ve organik. Ayrıca 30 saat fermente ediliyor. Daha lezzetli ve sağlıklı…
Biz bu işi Amerika’yı yeniden keşfetmiş gibi anlatıyoruz ama aslında yaptığımız şey Anadolu’da 5-6 bin yıldır köylerde pişen ekmek…
Ekmek konusunda karamsar değilim. Her geçen gün ekmek yapan işletmeler de artıyor, evde yapanlar da artıyor. İnsanlar bilinçlensin ve evde de yapanlar daha da artsın istiyorum. Bu iyi bir ekmek çünkü. Bu iyilik her yere sirayet etmeli… Bu mahalle fırınlarının Türkiye’nin her yerinde küçük küçük de olsa çoğalması lazım. Müşterilerden gördüğüm kadarıyla piyasadaki çok fazla katkılı ürünlerden ve hastalıklardan o kadar korkmuşlar ki, herkes tedirgin. İyi bir şeyi buldukları zaman nerede olursa olsun bir şekilde gelip buluyorlar. Ekmek de bizim Türk milletinin çok sevdiği ve vazgeçemediği bir gıda… Ekmeğin önü açık.
Arkhe’yi tercih etme sebebiniz ne oldu? Bu tercihiniz işletmenize ne kazandırdı?
Arkhe’yi tercih etmeden önce 3 ayrı firmadan teklif aldım, araştırma yaptım ve referans aldım. Arkhe bunlardan bir tanesiydi. İşin doğrusunu söylemek gerekirse öncelikle satış aşamasında gerçekten çok ilgilendiler. Bu önemli bir konu bence. En azından merakımı giderecek ölçüde benimle ilgilendiler. Sonunda Arkhe’ye karar verdim.
Arkhe’yle hayatımızda çok şey kolaylaştı. Önceleri daha amatör bir sistemle çalışırken şimdi mali raporlarımızı çok rahat alıyoruz. Mali raporların dışında ürün bazında da raporlar alıyorum. Ay bazında, yıl bazında hangi üründen ne kadar satmışım, hangi ürüne daha çok ağırlık vermeliyim gibi soruların yanıtlarını rahatlıkla bulabiliyorum.
Ürün gamında müşteri en çok neye ilgi gösteriyor? Evet biz bir şeyler yapıyoruz ama adet bazında ne yapmışız gibi sorulara yanıt bulabiliyoruz. Dolayısıyla raporlama anlamında çok geniş bir skalası var, çok memnunum.
Sizce, Arkhe’yi rakiplerinden ayıran en büyük özellik nedir?
Bence birincisi hizmet. Bir kere kalite ve fiyat dengesi çok iyi. Artı ilk başta bahsettiğim gibi çok ilgili olmaları da bizim için önemliydi. Sistem kurulduğundan bu yana arkadaşlarla daimi olarak görüşmeye devam ediyoruz.