Uzmanıyla sıcak sıcak / Sevim Tel, Mikrosaray
Mikrosaray Genel Koordinatörü ''Sevim Tel” ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşide Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz (YN ÖKC) konusuna ve sektöre sağlayacağı etkilere değindik. Sevim Tel; gelen bu yeniliklerin yazılım sektörünü ne derecede hareketleneceği konusuyla ilgili öngörülerini bizimle paylaştı.
Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz nedir? Baştan bu yana yenisiyle eskiyle ÖKC sektörünün kilometre taşlarına tanıklık eden ve pek çoğunda aktif rol oynayan biri olarak; YN ÖKC, perakende sektörüne neler getiriyor, neler götürüyor, kısaca açıklar mısınız?
YN ÖKC; EFT-POS ile yazar kasanın birleşimi olarak değerlendirilebilir. Bu özelliğinden dolayı eski yazar kasalardan ayrışıyor ve yeni kelimesini oradan alıyor. Özellikle de perakende sektöründeki işletmeler için gerçekten değerli buluyorum. YN ÖKC öncesinde, mali hafıza ve EFT-POS farklı cihazların içindeydi. Dolayısıyla bunun için entegrasyonlar yapmak zorundaydınız. Bu da işletmeye ekstra iş yükü getiriyordu. Kullanıcılara bir sürü şey öğrenmeleri için eğitim vermek durumunda kalıyordunuz. Bunları hesapladığınız zaman ciddi bir maliyetti.
YN ÖKC kavramıyla birlikte bunu ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Bankayı, yazar kasanın bir parçası haline getirerek işletmenin tek bir noktayla muhatap olmasını sağlıyorsunuz. EFT-POS’un yazar kasanın içine girmesi büyük değişim getirdi. Pos makine sayısını azaltarak işletmelere ciddi bir şekilde hem zaman hem de maliyet avantajı sağladı.
Bu durumu olumsuz olarak görmüyorum. Tamamen neler getiriyor konusuna odaklanmak lazım. Elinde eski yazar kasası olan bir işletmeye ekonomik anlamda ekstra götürü olarak gelebilir. Fakat süreç içerisinde faydalarını gördükçe artılarını daha iyi anlayacaktır diye düşünüyorum. Otomasyonu ve mutabakatı rahatlatıyor, yönetilebilirliği sağlıyor, kullanıcının tek bir noktada gün sonu almasına olanak tanıyor.
Yeni nesil yazar kasaya geçişle yeme-içme sektörü sizce nasıl etkilenecek? Ne tür değişiklikler yaşanacak?
Yiyecek-içecek sektörüne hizmet veren çözüm ortakları yani yazılım evleri gözünden bakmak istiyorum. Yazılım evlerine büyük katkı sağlıyor bu sistem. Yazılım evleri, önceleri yazar kasaya dokunamadıklarından ve sadece belli firmalar yazar kasa onayı aldıkları için bu tip işlere giremiyorlardı.
GMP3 ile birlikte yazılım evleri Ar-Ge yapabilecek, sektörde rekabet edebilecek bir konuma geldiler. Bunu ciddi bir devrim olarak görüyorum. Sistemin, Türkiye’deki yazılım sektörünü hareketlendireceğini, yeni projelerde dünyada rekabet edebilecek bir atmosferin oluşturabileceğini düşünüyorum.
YN ÖKC öncesinde, güvenliği çok konumlandırmıyorduk. Alanımızda görmüyorduk. Birçok yeni standartla birlikte çok güzel özellikler geldi. TSM (Trusted Service Manager / Güvenli Servis Sağlayıcı), standartlaşma ve bunların entegrasyonlarının nasıl yapılabileceği gibi yeni özellikler... Biz, hosting firmaları, yazılım evleri, yazar kasa firmalarıyla bilgi paylaşmaya ve birlikte çalışmaya başladık. Kısacası, bu çalışmalarla yeni nesil yazar kasa sektöre büyük artılar sağladı, sağlamaya da devam edecek.
YN ÖKC’nin, yeme-içme sektörüne sunduğu avantajlardan bahseder misiniz?
Yiyecek-içecek sektöründe şöyle durumlar vardı. İşletmeler, yazılım evlerinin sağladığı yazılımı ve donanımı beğeniyordu. Ancak yazar kasa entegrasyonu olmadığı için mali onaylı alternatiflerden birine yönelmek zorunda kalıyordu. Mali onaya sahip sadece dört tane firma vardı.
Bu yenilikle dileyen herkes, hem ekonomik bir ürünü seçme hakkına sahip oluyor hem de beğendiği ürünü istediği yazar kasa ile entegre etme şansına erişiyor. Bence bu değişikliği tam olarak 2018’de hissedeceğiz. İşletmeden gelen bir istek hemen uygulanamıyordu. Şimdi uygulanmak zorunda… İstedikleri raporlamaları yapabilecekler. Eski yazar kasalarda yeni işletim sistemine sahip olmadıkları için standart raporlamalar vardı. Bir web raporlaması yapmak için bile ciddi çalışmalar yapmak gerekiyordu. Şimdi öyle değil. Yeni gelen yazılım uygulamaları bu konuda çok gelişmiş. Arka ofiste bunları çok güzel entegre ederek yeni çözümler bulabilecekler. Mobil ödemeler ve kartlı uygulamalar gibi değişikliklerin olabileceğini ön görüyorum.
YN ÖKC sunan firmalardan Mikrosaray olarak ayrıştığınız noktalar nelerdir?
Yeni nesil yazar kasa ile ilk tanıştığımız zaman bir hedefimiz vardı. Diğer yazar kasalardan farklı olarak neler getirebiliriz konusu üzerine yoğunlaşmıştık. YN ÖKC öncesinde, yazılımı yurt dışından getiriyorduk. Hem donanım hem de yazılım olarak entegrasyonlarda sıkıntılar yaşıyorduk. Yeni bir model geldiği zaman yeni bir kart tasarımına ve yazılıma gitmek zorunda kalıyorduk.
Zamanla öyle bir uygulama yapmalıyız ki, donanımı küçük ve rahatlıkla istediğimiz cihazın içine girebilmeli dedik. 3. parti uygulamaları içeriğinde çalıştırabilmeliyiz diye düşündük. Aslında bu konunun bize biraz zararı oldu. Sahaya geç çıktık. Cihazımızın bir platform olmasını, 3. parti yazılım firmalarının, cihazımızın üzerinde uygulama geliştirebilmesini ve her türlü entegrasyonu yapabilmesini hedefledik. Başardık ta... Pidion MT 360 E’nin Türkiye’de ayrışan en önemli özelliği de bu oldu. Artık yazılım firmaları bize bağlı değiller. GİB’in verdiği yetkiye dayanarak geliştirdikleri yazılımları test ediyoruz ve onaylıyoruz.
Az önce de değindiğim gibi, bu durum gerçekten yazılım sektörünü bir adım daha ileriye götürüyor ve gelişmiş teknolojiyle tanışmalarını sağlıyor. Yazılım-donanım platformu sunan bir yazar kasa firması olarak diğerlerinden ayrışıyoruz.
2018’deki hedefimiz, TSM üzerindeki katma değerli ürünleri yine 3. parti yazılım evlerinin kendilerinin yapmalarını sağlamak… Yani biz orada da bir alt yapı sunacağız. Geçtiğimiz yıl, Microsoft ile bununla ilgili bir çalışmamız oldu. Süreci 2018’de tamamlayacağız.
Mikrosaray ve Arkhe işbirliğinden bahseder misiniz?
Birçok farklı sektörde faaliyet gösteren, 100’den fazla çözüm ortağımız var. Arkhe, bizim için çok değerli olan yeme-içme sektöründe, sahada uçtan uca en çok çözüme sahip ortağımız.
Arkhe, ‘Yeni Nesil Yazarkasa GMP3’ tebliği ile ciddi bir Ar-Ge yatırımı ile bu alanda diğerlerinden farklı bir çözüm geliştirerek tek olmayı hedefledi. 2018 yılında bu sektörde yaptığı yatırımların meyvesini alacağı aşikardır. Yeme-içme sektörüne yazarkasa üzerinde kendi mobil uygulamasını geliştirerek rakiplerinin önüne geçmeyi başaran Arkhe, bundan sonra da bütüncül çözümleriyle rakiplerini zorlayacak görünüyor.
Ayrıca sadık bir müşteri portföyüne sahip. Arkhe müşterisi bizi kolay kolay aramaz, önce Arkhe’ye gider. Bu sık karşılaşılan bir durum değildir.
Teknik ekiplerinin gücü ve cihazımızı kendi cihazları gibi konumlandırmalarından ötürü de çok mutluyuz. Herhangi bir problemi rahatlıkla bizimle paylaşabiliyorlar. Güzel özellikler ve yeni teknolojilerle bizi geliştiriyorlar.
Özetle iki firma olarak başarı ve uyum içinde çalışmalarımız devam ediyor.