Yeni yıla girerken
10, 9, 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1, 0! Bir yılı daha geride bırakıyor, yepyeni bir yıla giriyoruz. İyisiyle kötüsüyle pek çok başlangıca imza attık. Hangisi olursa olsun, bu yeni yıldan beklentilerimiz büyük… Mesleği, geliri, kültürel durumu ne olursa olsun, hepimizin benzer duyguları paylaştığı bir dönem. Kimimiz daha umutlu, kimimiz daha karamsar baksa da...
Yılbaşı hazırlıkları çoktan başladı. Pek çoğumuz sevdiklerimizle güzel bir yılbaşı organizasyonu için planlar yapıyor. Kimilerimiz o gece çalıştığı için planlara dahil olamıyor. Pek çok işletme yılbaşı paketleri, indirimleri düzenliyor, özel menüler oluşturuyor. Caddeler, vitrinler süsleniyor, konseptler değişiyor, hiç inanmasak da bir “yeni yıl heyecanı” hepimizi sarıyor. Kimi son dakikacı, kimi protesto edip, erkenden yatanlardan. Öyle ya da böyle yılbaşı gecesini aklından geçirmeyen yok, eminiz.
Yılbaşı gecelerini daha çok televizyonun başında geçirdiğimiz yıllardan… Dünyada kimler, nasıl yeni yıla giriyor deyince; Avusturalya’nın havai fişekli kutlamaları unutulmazlarımızdan... Ama çok daha ilginç ritüeller var:
Güney Afrika'da "şans getirmesi için" eski ev eşyaları pencereden atılıyor, yeni yıla yeni eşyalarla giriliyor. "Geçen yılın kötü ruhlarını kovmak için” Hollanda sokaklarında yılbaşı ağacı yakılıyor, Japonya’da evlerin önüne ip asılıyor, yeni yıla kahkaha atılarak giriliyor. Çin’de evler temizleniyor. "Şans getirmesi için" çocuklara kırmızı zarflarda para dağıtılıyor. Romanya'da da ayı postu giyen insanlar sokakları gezip dans ediyor. Şili'de gece yarısı bir kaşık mercimek yiyenlerin, iş hayatının verimli geçeceğine inanılıyor. İspanya' da 00.00'da 12 üzüm tanesi yutuluyor ki dilekler yerine gelsin.
Ritüeller saymakla bitmez, temenniler, benzer. Her ne kadar mümkün olamayacağını bilsek de, huzurlu, başarılı, barış içinde bir yıl olsun. Hastalıklar ve fakirlik son bulsun, ayrımcılık ve kötülük uzak dursun.
Herkese mutlu yıllar!